Kayseri

2 Aralık 2014 Salı

Onur Hava yolları Kasım ayında  Kayseri'ye uçmaya başlayınca çok güzel promosyon fiyatlar açıkladı.. Bende hem  kuzenlerimi ziyaret etmek,hemde Kayseri'yi görmek için iki günlüğune bir gezi planladım..Atatürk havalimanından Uçağımıza bindik ve tam 1 saat 25 dk sonra Kayseri havalimanındaydık..


Bizi geniş ve düz bir alana kurulmuş modern bir şehir karşıladı. Alabildiğine geniş yollar, temiz ve düzenli kent planı dikkatimizi çekti. Kentin şehir planlaması 1945 yılında Alman şehir plancı Odr.Prof. Dr. Gustav Olelsner ve Doçent Kemal Ahmet Aru birlikte yapmışlar.

 Şehirde dolaşırken Anadolu Selçukluları ve Osmanlıların izlerini mimari yapılarda görüyorsunuz.


    HUNAT CAMİİ
Alaeddin Keykubad'ın hanımı Mahperi Hatun, 1238 tarihinde yaptırmıştır. Kayseri’nin Selçuklularından günümüze gelen en büyük camiidir. Oturum alanı 2.203 metrekaredir. Caminin Batı cephesindeki ana giriş kapısı şaheser bir arabesk süsle donatılmıştır. Bunun üzerine de, '' Al1ah'ın mescidlerini ancak Allah'a ve Ahiret gününe iman eden, gereği üzere namaz kılan, zekat veren, Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder, onarır. işte hidayet üzere bulunanlardan oldukları umulanlar bunlardır.'' anlaminda Ayet yazılıdır. Kitabesinde ise şöyle denilmektedir : ''Bu mübarek mescidin yapılmasını, Fetihler babası, dünya ve dinin yardımı ve emanı, Keykubad'ın oğlu, Keyhüsrev zamanında, yüksek mertebe sahibi zahide, saliha, dünya ve dini safvetti, hayırların öncüsü, büyük valide emretmiştir.
    Allah onun yüceliğinin gölgesini daim ve iktidarını kat kat eylesin. Bu yapı altıyüzotuzbeş yılında şevval ayında inşaa edilmiştir.” Cami’nin üç kapısı vardır. Bunlar, kuzey, batı ve doğuya açılmaktadır.
   Ana kapı batıdadır. Bu kapının girişte sol tarafında, caminin kuzey ucunda, Mahperi Hatun'un türbesi bulunmaktadır.
    Selçuklu döneminde ''Huvand” ünvanı Selçuklu Saray ailesine özel bir ünvan olarak verilmektedir. Mahperi Hatun da bu ünvanı kullandığı için Cami Huvane'dan türkçeleşerek ''Hunat Camii'' olarak adlandırılmıştır, Tarihi değeri çok yüksek mihrabi ve minberi vardır. Kırksekiz büyük ayaklarla beslenen kemerler üzerine oturtulan tavan tonoz şeklindedir. Ortadaki kubbesi daha sonra yapılmıştır. Minaresi ise 2. Abdulhamid döneminde inşa edilmiştir. Caminin arka bölümü Selçuklular döneminde yazlık olarak kullanılmaktaydı. Daha sonra tamamı kapatılarak bugünkü hale getirilmiştir

                                             KAYSERI KALESI

Kayseri Şehri içinde kale ve surları geniş bir alan kaplamaktadır. Kayseri Surları'na ait ilk bilgi, Roma İmparatoru III. Gordianus zamanına (M.S. 238 -244) ait olan sikkelerde bulunmaktadır. Bu bilgiden, bu tarihte surların inşa edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. İkinci bilgi ise, VI. yüzyılın ilk yarısına aittir. Bizanslı tarihçi Prokopius. Kayseri'nin kuruluşunda yapılmış olan surun, birbirinden uzak tepeleri, bahçeleri ve meraları çevirdiğini ve şehrin evlerinin burayı dolduramadığını, Bizans İmparatoru Justinian'ın (M.S. 527-565), şehri koruyabilmek için eskiye nazaran surları daha dar yaptırdığını, yani esas suru daralttığını belirtmektedir.



Bu iki belge ve kayda göre Kayseri Surları ilk olarak III. yüzyıl ortasında inşa 

edilmiş, VI. yüzyıl ortasında da daraltılmış ve tamir edilmiştir. Ancak surların 

bugüne kalan bölümlerinin hangilerinin Roma, hangilerinin Bizans devrine ait 

olduğu şüphelidir. Genelde araştırmacılar surların Bizans dönemine ait 

olabileceği kanısındadırlar.

Biz maalesef kalenin içinde tadilat oldugu için içini göremedik..Kuzenlerim 

Tadilat bittiğinde kalenin tarihi dokusunu kaybetmeden cok guzel 

dükkanlar,cafeler ile duzenleneceğini soylediler.






SAAT KULESİ

20.Yüzyıl başında Sultan II. Abdülhamid’in fermanıyla bütün büyük şehirlere birer saat kulesi ve muvakkithane(Güneşe bakılarak vakitlerin belirlendiği yer) inşa edilmeye başlanmış.1906 yılında Kayseri de yapılan bu saat kulesi de tam Cumhuriyet meydanında yerini almıstır.Saat Kulesi’nin yapım masrafları Özel İdare tarafından karşılanmıştır. Tavlusunlu Salih Usta tarafından inşa edilmiştir.  Saat Kulesi’nin mimarı bilinmemektedir.


                                      
                                            ÇİFTE KÜMBET


Kayseri Sivas Caddesi'nin sonunda bulunan bu kümbet Sultan I.Alaaddin Keykubat'ın eşi,Eyyubi Hükümdarı Melik Adil'in kızı Adile Hatun adına kızları tarafından 1247-1248 yılında yaptırılmış.
II.Gıyasettin Keyhüsrev üvey annesi Adile'yi önce ankara kalesine hapsettirmiş sonrada bogdurmuş..İsminden de anlaşılacağı gibi daha önce Kümbetler iki tane yan yana imiş..Ancak diğer kümbet ne yazık ki bir şekilde yok olmus :(( Bu Kümbet te uzun bir sure depo olarak kullanılmıs..Türbenin giriş kapısı üzerinde beş satırlık kitabesi var.Kümbet kesme taştan yüksek kare kaide üzerine oturtulmus olup,sekizgen planlı.Kümbetin üzeri içten kubbe,dıştan piramidal bir küllah ile örtülü.Duvarlarının üzerinde sülüs yazılı Kuran'ın Bakara Suresi bir kusak olarak dolaşıyor..

Kayseri'de ve çevresinde çok fazla tarihi eser ve yapılar var ancak süremiz kısıtlı ve kısa oldugundan biz ancak bu yapıları ve Kapalı carşıyı görebildik..

Kayseri'ye kadar gelip te Erciyes dağını görmeden gidemezsiniz dedi kuzenim..Bizde büyük bir keyifle hazırlandık sıkı sıkı giyindik düştük yollara..
Kasım ayı olmasına regmen hem kar yoktu hemde teleferikler arızalıydı..maalesef keyfini çıkaramadık..





3.917 metre yüksekliğe sahip Erciyes Dağı, bulutları delen zirvesi, tepesinden eksik olmayan karı ve insana ilahi duygular sunan azametiyle, Kayseri’nin sembolüdür.
Sönmüş bir “küme volkan” olan dağın, volkanik patlamaları günümüzden 30 milyon yıl önce başlamış. Erciyesden çıkan küller, rüzgarla kilometrelerce uzaklara taşınmış ve Hasan Dağı ile birlikte, Nevşehir, Ürgüp etrafındaki peri bacalarını oluşturmuş, yüksek kısımları her mevsim karla kaplı olan Erciyes’in kuzeyinde bir kilometre uzunluğunda bir dağ buzulu vardır. Ayrıca dağın doruğunda bulunan Bizans rahiplerinin inzivaya çekildiği mağaralar, aynı zamanda kötü hava koşullarında dağcılar için de birer sığınaktır.
Dağcılık ve Kış Sporları alanında Türkiye’nin belli başlı merkezlerinden biri olan Erciyes, Kayseri’nin 30 km güneyinde yer almaktadır. Erciyes kayak pisti dünyanın en iyi kayak pistlerinden birisidir.

Evet gelelim Kayseri'nin lezzetlerine....İlk aklımıza gelen Pastırma,sucuk,Mantı


Pastırma...


Bir kaşığa 40 tane sığabilen mantı..




Ekin'e göre Kayseri'de en güzel şey eğer Kar olsaydı Erciyes,onun haricinde de yemeye doymadığı mantı...




Çok guzel dolu dolu  iki gün gecirdik..Hem Kayseri'yi hem de  kuzenlerimizi görmek bizi çok mutlu etti..Ucağımız sabah erken bir saatte  oldugu için çocuklar okullarına bizde işimize zamanında yetiştik..