Umre Seyahati hakkında

24 Kasım 2014 Pazartesi


Merhabalar,
Sizlere Kutsal yolculuğumuz Umre hakkında biraz bilgi vermek istedim. Ben ilk olarak 2005 yılında Umre'ye gittim.Daha sonra da işim gereği binlerce kişiyi Hac ve Umre ibadetleri için Kutsal mekanlara yolcu ettim..
Umre ziyareti için verilen vize özeldir..Diğer Ülkelerde olduğu gibi ben vizemi kendim alırım,otelimi,ucağımı ayarlar giderim diye birsey düşünemezsiniz.
45 yaş altı bayanlar tek başlarına Umre seyahati yapamazlar.Mutlaka yanlarında
Mahremleri (baba-erkek kardes-dayı-eşi-yegeni vs) olmak zorundadır.

 UMRE NEDİR?
Umre; Kurban bayramının ilk dört günü dışında yılın bütün günlerinde yapılabilen, mikatta niyet edip telbiye getirip ihrama girmekle başlayan, tavaf ve sa’yden ibaret olan, sa’y sonrası traş olmakla sona eren bir ibadettir.

İHRAM NEDİR?
Hac ve umre niyetiyle, diğer zamanlarda helal olan bir kısım fiil ve davranışları, kişinin kendisine belirli bir süre için haram kılmasıdır. Bu esnada giyilen Rida (belden yukarı örtülen havlu ve benzeri örtü.) ve izar (belden aşağı dolanan peştamal gibi örtü) bu iki parça örtüyede ihram denir. Erkekler için
Kadınların ise giydikleri giysileri ihramlarıdır. İhramlanmak için Mikat denilen bölgeye gelindiğinde niyet edilir ve umreyle beraber yasaklar başlar.

- Uçakla umreye giden umre yolcuları program gereği önce Medine’ye gidiyorlarsa ve Medine’de uçaktan inip orada kalacaklarsa; ihrama girmeleri gerekmemektedir.
- Medine’den Mekke’ye araba ile gidenler Medine çıkışında Mekke yolunda Medine’ye 5 km mesafede Zülhuleyfe’deki mîkat mescidinde ihrama girer, telbiye getirir, niyet ederler.
- Ancak umre yolcuları uçakla Cidde’ye oradan doğrudan Mekke’ye gidiyorlarsa uçakta Medine hizasına gelindiğinde ya da uçağa binmeden önce havaalanında ihrama girip umreye niyet etmeleri gerekmektedir. 

İhramlıyken uymanız gereken kurallar var.. kötü söz söylemeyeceksiniz,Canlıları incitmeyeceksiniz.. Kimseyi rahatsız etmeyeceksiniz, vücuda, yatılacak yere veya ihram örtüsüne koku sürmek, jöle, ruj, oje, briyantin, parfüm ve sprey kullanmayacaksınız,sac sakal,tırnak kesmeyeceksiniz,ayakkabı giymeyeceksiniz vs vs. Daima sabırlı olacaksınız. Tam anlamıyla Cenab-ı Hakka yöneleceksiniz. Gönlü ürpertili, boynu bükük, kalbi daima Rabbisiyle irtibat halinde, lokması helâl, ağzı dualı, âdeta melekleşmiş bir insan olacaksınız. İstenen bu!..


İhram esnasında sık sık tekrarlanan ortak slogan: Lebbeyk İhrama girdiğimiz andan itibaren dilimizde tek slogan Lebbeyk duasıdır. “Buyur, emret Allahım!.. Emrine hazırım. Emrini tuttum geldim Allahım!.. Emrine hazırım. Senden başka hiçbir şeyi sana ortak koşmuyorum. Şükür yalnız sana mahsustur. Nimetin gerçek sahibi, mülkün gerçek sahibi sensin. Senden başak hiçbir şeyi sana ortak koşmuyorum., manasındaki “Lebbeyk Allahümme Lebbeyk!.. Lebbeyke lâ şerike leke Lebbeyk. İnne’l-hamde ve’n-ni’mete leke ve’l-mülk. Lâ şerîke lek.” duası ihram müddetince tekrarlanacak. Her münasebette, defalarca, yüksek sesle... Ta Kâbe’ye varıncaya kadar.. Sık sık bu dua (telbiye) tekrarlanacak...

YERYÜZÜNE YAPILAN İLK EV VE İBADETHANE KABE-BEYTULLAH
Müslümanların kıblesi olan kabe, yeryüzünde yapılan ilk ibadethanedir. Bu öyle kutsal binadır ki, dünyanın heryerinden Müslümanlar günde beş defa ona yönelerek ibadet eder. Hacda ve umrede tavaflar bu binanın çevresinde yapılır. Duvarlarının eni 11 metre, boyu 12 metre, yüksekliğide 13 metredir. Tamamen taştan yapılmış bir binadır. Kur’an-ı Kerimde yüce mevlam ona Evim diyerek şerifini yükseltmiştir. Bu yüzden dünyadaki Müslümanlarının manevi merkezidir ve Müslümanları kendisine çeker.

İlk görev: Kâbe-i Muazzama’yı Tavaf
Mekke’ye gelen umre yolcusu,  eşyalarını oteline yada güvebilir bir yere  bıraktıktan sonra Kâbe-i Muazzama’nın huzuruna gelir. Kâbe’yi ilk gördüğümüz anda yapacağımız dua, en makbul dualardan biridir.
Hacer-i Esved köşesinde “Allahumme, innî urîdü tavafe beytikel-haram tavafel-umreti lillahi teâlâ. Allahumme fe-yessirhu lî ve-tekabbelhu minî. (Allahım!.. Beytullah’ı Allah Rızası için Umre tavafı yapmaya niyet ettim. Allahım kabul eyle.. Kolay eyle!..) denilerek niyet edilir. Hacer-i Esvedden başlayıp Hacer-i Esved’de sona ermek üzere Kâbe solumuza alınarak yedi defa tavaf yapılır. Tavaf esnasında Arapça dua okunduğu gibi Türkçe dua da okunabilir. Tavafta gerek duyulursa konuşmak caizdir. Tavaf esnasında Rükn-i Yemanî ile Hacer-i Esved köşesi arasında (Rabbena Âtinâ) duası okunur. 
Dualarla yedi şavt (yedi tur) tavaf yaptıktan sonra dua edilir, iki rekat tavaf namazı kılınır. Bu namaz Makam-ı İbrahim arkasında kılınabildiği gibi Harem-i Şerif’te başka bir yerde de kılınabilir. Tavaf namazından sonra zemzem içilerek dua edilir. 

İkinci Görev: Safa ve Merve Arasında Sa’y



Safa tepesine çıkıldığında sa’ye niyet edilir: Allahumme, İnnî urîdü en es’â mâ beynes-Safâ vel-Merve, sa’yel-umreti lillahi teâlâ. Allahumme fe-yessirhu lî ve-tekabbelhu minnî. (Allahım!.. Safa ve Merve arasında Allah Rızası için Umre Sa’yi yapmaya niyet ettim. Allahım kabul eyle.. Kolay eyle!..) diye niyet edilir. Kâbe’ye doğru eller kaldırılarak tekbir getirilir. 
Safa tepesinden başlayarak Merve tepesine doğru yürüyerek dua edilir. Yeşil direkler arasında hervele (koşarcasına yürüme) yapılır. Kadınlar  haya ve iffet gereği hervele (kosarcasına yürümek) yerine sadece normal yürüyüşle yürürler. Safa’dan Merve’ye geliş birinci sa’y, Merve’den Safa’ya geliş ikinci sa’y olarak kabul edilerek yedi defa sa’y yapılır. Yedinci sa’y Merve’de dua ile sona erer. Sa’y sona erince iki rekat şükür namazı kılınır.
Say’ görevini bitiren erkekler, saçlarının en az dörtte birini traş ederek ihramdan çıkarlar. Ancak genellikle Saçlarının tamamını traş ederler. Hanımlar ise saçlarının ucundan biraz alarak ihramdan çıkarlar. Bundan sonra normal elbiseler giyilir. 
Umre vazifesi yerine getirildikten sonra Mekke’de vakitler genellikle nafile tavafla ve Kur’an okunarak değerlendirilir. Mekke ve Medine’de hatim yapılır, ya da başlanan hatim tamamlanır. Nebevî müjdeye göre; Cemaatle Harem-i şerifte kılınan farz namazların her rekatine karşılık “başka yerlerde kılınan yüz bin rekat namaz” sevabı elde edilir. 
Mekke’de birden fazla umre yapılabilir.Mekke’de ilk tavaf mutlaka ihramlı yapılmalı, veya bir başka ifadeyle Mekke’ye umre niyetiyle gelen herkes –dört hak mezhebe göre- Mekke-i Mükerreme’ye ve Kâbe-i Muazzama’ya sevgi, saygı ve hürmetten dolayı mutlaka mikat sınırından geçerken ihrama girmeli, umreye niyet etmelidir. Mikatı ihramsız geçenler, ilk tavafı ihramsız yaptıkları takdirde Mekke’ye ve Kâbe’ye karşı saygıda kusurlu bulundukları için Harem bölgesinde ceza kurbanı kesme zorundadırlar.Mekke’de yapılan ilk umreden sonra “ikinci, üçüncü, dördüncü defa umre” yapmak isteyenler diğer Mekke’liler gibi her defasında Harem bölgesi dışına çıkıp oradan umreye niyet ederler. Bu konuda ilk örnek Hz. Âişe validemizdir.Hz. Aişe validemiz (radıyallahu anha), hac mevsiminde kadınlık hali sebebiyle umre yapamamıştı. Umre yapmak istediğinde Peygamberimiz (s.a.v) ona kardeşi Abdurrahman’la beraber Harem bölgesi dışındaki Ten’îm denilen yerden niyet etmesini emretmişti. Medine yolu üzerindeki Ten’îm Mescidi, Cidde yolu üzerindeki Hudeybiye Mescidi, Taif yolu üzerindeki Cirrâne Mescidi ya da Arafattaki Nemire Mescidi; Harem bölgesi dışında olup ilk umreden sonra yapılacak umreye bu mescidlerden birinde niyet edilmelidir. Hac mevsimi dışında birden fazla umre yapma konusunda hiçbir mezhebe göre hiçbir sakınca yoktur. Bu konuda verilen olumsuz fetvalar isabetli ve doğru değildir. Ancak hac mevsiminde (1 Şevval-13 Zilhicce arası) özel fıkhî hükümler ve uygulamalar bulunmaktadır. Mekke’ye gelen umre yolcusu, bu nadir altın fırsatı güzel bir şekilde değerlendirebilmek için -sağlığı müsaitse- her gün olmasa da en azından “günaşırı bir umre” yapmalıdır. Bu umre için serin ve sakin zaman, gece sükûneti veya sabah saatleri tercih edilmelidir.
Bununla birlikte “Onlar Beyt-i Atîk’i çok çok tavaf etsinler”, 6 ayetinin işaretiyle; sık sık yorucu nafile umreler yapmaktansa sık sık tavaf yapılması daha çok tavsiye edilmektedir. Konu daha çok zaman, imkân ve sağlıkla ilgilidir. Programsız yapılan umre sebebiyle Kâbe’deki farz namazları cemaatle eda etmekten mahrum kalma gibi bir hataya düşülmemelidir.

HACER-İ ESVED

Hz. İbrahim Aleyhisselam, Kabe'nin inşasını bitirdikten sonra oğlu İsmail Aleyhisselam ile tavafa başlangıç sırasını bildirmek için: “İsmail, bana bir taş getir de tavafın nereden başlayacağını işaret edeyim.” dedi. Hz. İsmail Aleyhisselam da Cebel-i Kubeys'ten bir taş alıp babasına verdi. O da tavafın başlayacağı bugünkü Kabe'nin köşesine taşı koydu. Taş, yumurta şeklinde 18-19 santimetre yarıçapında idi. Konduğu yer, yerden üç arşın 4 parmak yüksekliğinde idi. Böyle yükseğe konmasının sebebi ve sırrı her yerden herkesin görebilmesi için idi. Rengi vaktiyle beyaz olan bu taş, çokça istilam edildiği yani selamlanıp öpüldüğü için kırmızımsı (kırmızımsı esmer bir taş) haline gelmiştir diye rivayet edilmektedir. Hacerü'l-esved, melekler tarafından, peygamberler tarafından ve Efendimiz Muhammed Aleyhisselam tarafından öpülmüştür. Hacerü'l-Esved'i öpmek, Cenab-ı Hakk'ın saltanat-ı İlahiyesine kurbiyete (yakınlığa) bir işaret olması itibariyle hürmet, teslim ve ikrar manasını ifade eder. İşte bunun içindir ki, Hz. Ömer Efendimiz (ra) “Vallahi seni öpüyorum. Senin taş olduğunu, zarar ve fayda veremeyeceğini de biliyorum. Eğer Resulullah'ın seni öptüğünü görmeseydim, seni öpmezdim.” demiştir.
Hacer-i Esved, muhtelif zamanlardaki yangınlarda kırılmıştır. Şimdi 12 parça olarak birleştirilmiştir. Ufak bir parçası Kanuni Sultan Süleyman zamanında bir Hadım Ağası tarafından İstanbul'a nakledilmiş, Süleymaniye civarındaki Kanuni Sultan Süleyman türbesine asılmıştır.
Rivayete göre Hacer-i Esved kıyamet gününde Kabe'yi tavaf edenlere şahit olacağından bunu aşk ile yapmak gerekir. Halk arasında hacdan gelenlerin avuçlarının içlerinin öpülmesi hacca gidip tavaf edenlere Hacer-i Esvedin şahitliği bir de ya öperek ya da dokunarak veya uzaktan ellerini açarak Hacer-i Esved ile temas kurmaları sebebiyledir. Çünkü hacı “elestü birabbiküm” bezmindeki ikrarı burada yenilemiş olduğundan memleketinde henüz hacca gidememiş kimselerin onu tasdik etmeleri, avucunun içini öpmeleri bundan dolayıdır.Tavafın başlangıç noktası olan bu mübarek taş’a gelindiğinde istilam edilmesi başlangıçta ve bitişte sünnettir. Mümkünse öpülür, kalabalık sebebiyle yanına yaklaşılmazsa uzaktan selamlanır. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) Bu taşın önemine binaen bir hadisi şerifde şöyle buyurmuştur.
Hacer-ı Esved, kıyamet günü kendisine verilen iki göz ve konuşan dil ile gelecek ve onu hakkı ile selamlayanlar için şahitlik edecektir. (ibn,i Mace, C.2,S.982) 
MAKAM-I İBRAHİM
Hz. İbrahim’in Kabe’yi inşa ederken üzerine çıkıp iskele olarak kullandığı taşa, (ibrahim’in üzerinde durduğu taş) anlamında Makam-ı İbrahim adı verilmiştir. Bu taş itina ile korunarak günümüze kadar gelmiştir. Kabe’nin Mültezim’e kapısının bulunduğu tarafta, kabe’ye 6 metre mesafededir.
MESCİD-İ HARAM
Mekkede kabe-ı şerifi içine alan geniş bir alandır. Kabe’yi çevreleyen camidir. Harem-i şerif’de denir. Yeryüzünde ilk önce yapılan mescid budur. Sonra Mescid-i aksadır. Mescid-i haram denilmesinin sebebi, buna saygı ve hürmet göstermenin gerekli olmasıdır. Mescid-i haramda namaz kılmanın ve ibadet etmenin sevabı çok daha büyüktür. Peygamber Efendimiz (S.A.V.) şöyle buyurmuştur. Harem-i şerifin ehembiyetine binaen. Mescidimde (Medine’deki mescide) kılınan bir namaz, mescid-i haram hariç, başka mescidlerde kılınan bin namazdan daha faziletlidir. Mescid-i haramda kılınan bir namaz ise, diğer mescidlerde kılınan yüzbin namazdan daha hayırlıdır. (ibn-i Mace, C.1,S.451) diğer bir hadisi şerifde ise:Allah-u Teala , Beytullah’a her gün yüz yirmi rahmet gönderir. Bunun: altmışı tavaf edenlere, kırk’ı orada namaz kılanlara, yirmisi de kabe’ye bakanlara verilir.(Et-Terğib ve t-Terhib, C.2,S.192)
,Mekke’deki ziyaret yerleri

Umre vesilesiyle Mekke’ye gelen müslüman, Mekke’deki mübarek makamları, Hac ibadetindeki görev yerlerini ziyaret eder. Hac hakkında bilgi alır.
Umre yolculuğunda program gereği Mekke’de ziyaret yerleri topluca ziyaret edilir. Sevr Dağı, Arafat, Müzdelife, Mescid-i Hayf, Mina, Şeytan Taşlama Mahalleri, Akabe Mescidi, Nur Dağı, Hz. Hadice validemizin kabri, Cin Mescidi, Peygamberimiz’in Doğduğu Ev gibi ziyaret yerleri hakkında görevli rehberlerden, hoca efendilerden yerinde bilgi alır. 
Umreci; Mekke günlerini yapacağı ibadet ve tâatle, Kur’an ve zikirle, dua ve istiğfarla doldurur. Kendisi, ailesi, yakınları için dua ettiği gibi; cefakâr, mazlum müslüman kardeşleri için dua eder. İslâmî görevleri ve sorumlulukları konusunda kendini test eder, nefis muhasebesinde bulunur. Umre yolcusu; tekrar tekrar Kâbe’yi ziyaret etme arzusu ve duasıyla, gönlünü Mekke’de bırakarak Mekke’den ayrılır. Umre için Veda tavafı vacip değildir. 

MEKKE'DEN MEDİNEYE GECİŞ
Umre veya Hac Ziyaretlerinde Mekke'den Medine'ye geçişte Ucak  da kullanabilirsiniz .Ancak genellikle karayolu ile ulaşım tercih edilmekte.. Karayolu ile yaklaşık 2,5-3 saat surmektedir.

MESCİD-İ NEB-İ

Peygamber Efendimiz Mekke’den Medine’ye hicret ettiğinde devesinin ilk defa çöktüğü arsayı satın aldı ve oraya bir mescid yaptı. Medine’de Mescid-i Nebi olarak bilinen ve Müslümanlar tarafından ziyaret edilen mescid, Peygamber Efendimiz’in yaptırdığı bu mesciddir. Peygamber Efendimiz’in kabri şerifi ile onun yanında bulunan Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer’in kabirleri Bu mescidin içindedir. Peygamber Efendimizin defnedilmiş olduğu yer Kabr-i saadet buradadır ve onun kabrine Ravza-i mutahhare denilmektedir.

Medine Ziyaret Yerleri: 1-Kuba Mescidi: İslam aleminin cemaatle namaz kılmak üzere yapılan ilk mescididir.
2-Mescid-İ Cuma: Hz.peygamber , hicret esnasında Kuba'dan Medine'ye Cuma günü hareket etti öğle vakti gelince Cuma namazı burada kılındı Medine-Kuba yolu üzerinde olan bu yere Hz.Peygamber tarafından Mescid-i Cuma adı verilen büyük bir mescid yapılmıştır.
3-Mescid-İ Kıbleteyn: Müslümanların iki kıbleli olan tek mescidi daha önce müslümanların Mescid-i aksa istikameti olan kıblesi hicretten 18 ay sonra şaban ayının 15'inde gelen vahiy ile bakara suresinin 144.ayeti nazil oldu.Hz. Peygamber Kudüs'e yönelik olarak kıldırdığı ikindi namazının son iki rekatını namazı bozmadan Kabe'ye yönelerek tamamladı. Bu sebeple Seleme oğulları mescidine iki kıbleli mescid anlamına gelen Mescidül-Kıbleteyn denilmiştir.
4-Cennet 'ül Baki: Medine müslümanların kurduğu ilk mezarlıktır Mescidi Nebevi'nin doğu tarafındadır bu kabristanda on bine yakın sahabe gömülüdür. Başta Hz Osman, Hz.Peygamberin amcası Hz.Abbas, halası Hz. Safiye, en küçük oğlu Hz.İbrahim, kızları Hz. Rukiye, Ümmügülsüm ve Hz.Fatıma, torunu Hz. Hasan, süt kardeşi Osman B.Maz'un burada mefdundur.
5-Uhud Dağı Ve Şehidliği: Uhud dağı Medine'nin 5 km kadar kuzeyindedir. Hz.Harun Peygamberin burada gömülü olması ayrı bir kıymet kazandırmaktadır. Hicretin üçüncü yılında müslümanlarla müşrikler arasında burada büyük bir savaş yapılmıştır.Ashab-ı Kiramdan 70 kişi şehid olmuştur bu dağın eteklerin gömülmüşlerdir. Hz Peygamberin amcası Hz. Hamza'da bu şehitlerin arasındadır.
6-Mescid-i Seb'a: Hendek savaşının cereyan ettiği bu yere birbirlerine yakın küçük yedi mescid yapılmıştır.
 Ramazan ayında yapılan Umre ziyaretleri cok daha keyifli gecmektedir.Özellikle Medine`de iftar zamanını ve iftar anını yaşamak ramazan da  en görülmeye değer hadiselerden biri. Medine`de Mescidi Nebevi de dünyanın en büyük iftar sofrası kurulur her gün. Ne bin, ne on bin, ne de yüz bin. Yüzbinlerce kişi mescidin içinde ve dışında bu sefer namaz için değil, iftar sofraları için saf tutar. En az namazdaki kadar düzgün ve aralıksız yerleşilir yemek saflarına. Medineliler, burada iftar vermek için öylesine yarışıyorlar bir görseniz. İkindi namazını müteakip, mescidin içinde ve dışında açılan sofralar iftara kadar hazırlanır ve misafirlerini beklemeye başlar. Bu kadar kişiye bu sofranın nasıl hazırlanabildiği ise gerçekten merak edilmesi gereken bir konu. Bir kısmı ikindiden itibaren iftarı mescidde bekler bir kısmı da iftara yakın saatlerde davete icabet eder. Mescide girdiğinizde her sofra sahibi gelenleri ayakta karşılar ve tabiri caizse sofra sahipleri sofralarına adam kaçırır. Sağ kolunuzdan biri, sol kolunuzdan biri çeker iftar ettirmek için. Ne tarafa gideceğinizi, kime misafir olacağınızı şaşırırsınız. Birini tercih etmek zorunda kalırken, diğerini üzdüğünüzü hissedersiniz ve inşallah sana da yarın demek durumunda kalırsınız. Tercih ettiğiniz kişinin sevincini görmek iftar saatinde sizi de sevindirirken, diğerini de sevindirmek için sıraya alacağınızı şimdiden garanti edebilirim. Oturduğunuz sofrada her iki yanınızda ve karşınızda farklı ülkeden insanlarla iftar yapmak gerçekten sizi başka alemlere alır götürür. Tevhid dininin, olanca farklılıklarına rağmen insanları nasıl tevhid ettiğini tecrübe edeceğiniz en nadir, en özel yerdir peygamber mescidi. 
     Yaklaşık 20 dakikada herkes yapar iftarını ve inanılmaz bir hızla, açılan sofralar beş dakikada toplanır ve aynı yerde bu sefer akşam namazı için saflar sıklaştırılır. Yüzbinlerce insanın katıldığı bir iftar sonrasında, bu kadar sürede bu işlerin başarılmasına hayret etmekten başka elinizden birşey gelmez.
      Bende Ramazan ayının 4-5 gununu Medine'de geciren sanslı insanlardan biriydim.. İftar saatine yakın bir bayan  kendisi Türk ve uzun yıllardır Medine de yaşıyormus yanımıza geldi ve o gun ve kalacağımız gunlerde bizi sofralarına davet etti..Hatta ertesi gun ne yemek istediğimiz bile sordu,3-4 gun boyunca o hanım bize sofra kurdu yemekler yaptı.Bizim için mercimek çorbası bile yapmıstı..Bizlerde  orada bulunan Turk,Afgan,Pakistan,Endonezya vs  bircok ülkeden gelen insanlarla iftar ettik..    

Mescid-i Nebevide iftar süresi çeşitlerin çokluğu sebebi ile 15 dakika. Sonra akşam namazı eda ediliyor. Akşam namazından sonra yeniden sofralar açılıyor. Kalan yiyecekler sofralara konulup yeniden ikram ediliyor. Yatsı bitip teravih namazı eda edildikten sonra sofralar yeniden açılıyor, sahurda yeniden açılıyor ve ha keza. Evet Medine’de hiç paranız olmasa da aç kalmak yok.
Evet param az gitsin, sevabı çok kazanayım diyenler Umreye Ramazan ayında gitmelidirler.

Umrelerinizin kabul olmasını dilerim. Dualarınızda  yer almak dileğimle...